17 Mart 2017 Cuma

İNSAN DÜNYANIN BİR UCUNA AYDINLANMAYA GİDERSE..... BANGKOK... CHİANG MAİ...



İNSAN DÜNYANIN BİR UCUNA AYDINLANMAYA GİDERSE.....

BANGKOK...

CHİANG MAİ...

Gidersin tabii ne olacak ki...
Önce birkaç kişiye danışır sonrada koyarsın cebine bileti gidersin mi gidersin...
Gidersin de nereye? bunu gitmeden kimse bilemiyor.
Yola çıkıyorsun, saat saat arka tarafın yassılaşıncaya kadar Ramses gibi oturup bir koltukta kuş misali uçup gidiyorsun.
THY normalde sorun çıkarmayan bir hava şirketi olmasına rağmen nedense kısmetime hep bozuk koltuk düştüğünden ben anlım açık sırtım hep dik olarak uçtum! kısmet...
Bindiğin havaalanı memleketininki olunca pek bir şeye dikkat etmiyorsun ancak on saatlik uçuştan sonra ciltleri, tipleri, her şeyleri farklı bir milletin içine düşüyorsun...
Çok kibarlar, minik hareketleri ve sesleri var...bir de arkasından çok göz yaşı döktükleri çok sevdikleri bir kralları.
Her yer rahmetli kralın resimleri ve siyah beyaz kurdeleler ile çevrili. Her yer orkide bahçesi...
Ancak benim son durak Bangkok değil. Oradan aktarma ile bir saatlik bir uçuş ile Chang Mai denilen şehre uçacağım. Medeniyet, güler yüz alabildiğine...
Bir arkadaş tavsiyesi ile yola çıkılmış. Istanbul fazla gelmiş hadi bir de bunu deneyelim, milletin bir bildiği vardır demişim.
Elbet her bilinçli türk vatandaşı olarak ne olur ne olmaz yanıma kahve makinemi, kahvemi ve çayımı almışım... ne yiyeceğiz ne içeceğiz belli değil...
Gidilen otel normal bir otel değil. Bir kamp. Arınma, Tai chi, masaj, meditasyon vs...
İçimden allah bilir ne yedirirler bize acaba iki tane de ülker petit beurre de atsamıyıdım bavula diye geçirmedim de değil hani... bir hafta onun sapı bunun kökü ile üstüne de para vererek survivor yaşamayayım diye düşündüm ama son dakikada vaz geçtim. İyi ki de geçmişi...bir de sigara durumu var hafif geren ama bakacağım duruma...

devamı var bi yere ayrılmayınız...


16 Mart 2017 Perşembe

SANA BİR ŞİİR DAHA YAZMIŞIM....ÇOK ESKİLERDEN KALMA....

ONA DA BANA BAKTIĞIN GİBİ Mİ BAKIYORSUN?
ONUNLA DA AYNI YATAKTA MI YATIYORSUN?
ONU DA SABAHLARI BENİ UYANDIRDIĞIN GİBİ Mİ YAPIYORSUN?

SADECE MERAK, KISKANÇLIK DEĞİL
OLSA OLSA ALIŞKANLIK, BEDDUA HİÇ DEĞİL

TENİNİN TUZUNA ALIŞABİLDİN Mİ ONUNDA?
BİLİYOR MUSUN HATIRAN HALA BOYNUMDA...

ARTIK AYNI RÜYAYI GÖREMİYORDUK İKİMİZ DE UYKUDA...
BAZEN AŞK DA DÖNÜŞEBİLİYORMUŞ BÖYLESİNE YALANCI TATSIZ BİR DOSTLUĞA

GERÇEKTEN ONU SEVEBİLDİN Mİ BU KADAR KISA ZAMANDA?
ALIŞABİLDİN Mİ BU KADAR KOLAY YOKLUĞUMA?

SADECE MERAK, KISKANÇLIK DEĞİL..
OLSA OLSA ALIŞKANLIK , O DA ARTIK ÖNEMLİ DEĞİL...

BODRUM 2000

13 Ekim 2013 Pazar

YİNE YENİ YOLLAR....GÖÇEBE RUHLAR

Bazen  o boşluğun içinde nereye gittiğini bilmeden yuvarlanır gider ya insan....
Nereye varacağını bilmeden, hatta niye yola çıktığını bile pek düşünmeden...
İşte en güzeli o yollardır insana...
Ne geçmiştedir, ne de gelecekte...
Zamansızlık içinde, sadece olma halinde...
O zamam duyar içindeki sesi insan...
O zaman anlar hayattaki anlamını...
Ruhunun amacını...

29 Ağustos 2013 Perşembe

MEGA YATLAR İNCİ GİBİ DİZİLMİŞ....

 Aslında işin aslı biraz da gösteriş... İşin keyfi ise kenardaki cafelerde oturup gelen geçeni seyretmek...

ST TROPEZ


Liman...en bilinen cafe 1870li senelerden kalma nugası  ike meşhur Senequier...
Aslında küçücük bir balıkçı kasabası iken Brigitte Bardot sayesinde adını duyurmuş ve dünya starlarının ve jet setinin akınına uğramış..hikayesi bizim bodruma benzemiyor değil aslında ...

STARLARIN DİYARI COTE D'AZUR yani GÜNEY FRANSA SAHİLLERİ...

Vay dostum vay!!!
Böyle de bir hayat varmış meğer arkadaşlar!!
Yıkılıyoooo denilen şeyin tam da karşılığı diyebiliriz!!!
Paranın sorun olmadığı ve bolca olduğu ender yerlerden...
Nasıl mı anladım???
Etrafa bakmak yeterli oluyor fazla yorulmana gerek yok....
Cannes... Nice... St Tropez... Le Lavandou... Cavalaire... St Rafael...
Dedim ya ayrı bi dünya...
Bizden çok mu farklı yani diyenlere şunu diyebilirim belki benim gözüme çarpanlardan...
St Tropez çılgın bie yer ... Haftada iki de pazarı var.. Evet çarşamba ve cumartesi günler..
Anladın evet bildiğin ulus ya da yeşilköy pazarı gibi ama burda yanından Elton John kocası ve iki bebeği ile sepetini doldurmuş olarak geçebilşyor...
Deniz güzel bir lafım yok ama bizde daha iyileri de var hani!!
Ancak cüzdan çok dolu değilse bi restoranda otur ye demem!
Burası az bi kazık hani o konuda...
Sahildeki mega giga oha yatlardan bahsetmiyorum bile!!!
4 -5 katlı apartman gibiler...
Bir de sahile yanaşamayacak kadar büyükler var ki onlar açıkta demirli duruyor..
Hurdaya çıkınca ada seferleri yapabilecek boyuttalar bunlar, tekmil adalar bostancıııı
Şampanya, dal gibi kızlar, paralar, su gibi akıyor Anlayacağın....
Resim video geliyooorrrr

YEMEKLERRRR... Restorantlar....




 Rumca ya da ingilizce bilmenize gerek yok aslında gayet rahat türkçeniz ile de idare edebiliyorsunuz...
Yardımcı birkaç kelime...
PSARİ: BALIK
NERO: SU
THELO: İSTİYORUM
LOGARIASMO: HESAP
POSO: NE KADAR


DENENMİŞ BİRKAÇ ADRES
Zaten bütün hareket sahilde olup bitiyor. Yani adres sorunu yok.
Bütün restoranlar sahil boyunce yan yana dizili.
MASA SURA
Üç kişi içki olmadan tıka basa yemeğe 40 euro gibi bir fiyat ödedik.
Gerçi fiyatlar 3-4 kişi için 20 ile 40 euro arası değişiyor..
Bizde içki içen yoktu ancak onun da büyük bir fark yaratacağını pek sanmıyorum...

                                                                                     

BAY ANESTİNİN DÜKKANI
Otele daha yakın mesafede... Dükkanı sahibi bay Anesti ve ailesi... Anne mutfakta kendi kapıda müşteriler ile ilgileniyor, oğlu da seviste ve bir de pire gibi çalışkan inanılmaz güler yüzlü Celil adında bir de türk garsonları var...

BAYANESTİNİN DÜKKANI