gözümün ilk sana değdiği an anlamıştım zaten bunun ilk deyiş olmadığını.
o an hissetmiştim geçmişten gelen elin ruhuma dokunuşunu.
yaz ayı istanbulda ada sahilinde görmüştüm sırtında açan bembeyaz kanatlarını.
kanatlarından tanımıştım seni.
benimkiler gibi idi.
ne sen bana değdin, ne ben sana.
yan yana geçtik.
sen beni görmedin bile belkide.
sadece kanatlarımız değdi birbirine ve iki beyaz tüy uçtu kalabalığın içinde.
yerde oynayan bir çocuk gördü, aldı onu kendine oyun yaptı.
sanki biri dürtmüşcesine yanımdan geçip gittikten sonra döndün baktın geriye.
belki sen değil ama ruhun tanımıştı beni.
ve dürtmüştü seni.
ne hissettin bilemem ama gözlerindeki ışık ve kaçma hissi sevinç , kavuşma ve korku karışıktı.
benim bildiğimi sen de öğrenecektin yakında.
ve değecekti tenin tenime.
yanacaktı dilim teninin tuzlu terinde.
biz değil ruhlarımız sevişecekti ilk, son ve her seferinde....
o an hissetmiştim geçmişten gelen elin ruhuma dokunuşunu.
yaz ayı istanbulda ada sahilinde görmüştüm sırtında açan bembeyaz kanatlarını.
kanatlarından tanımıştım seni.
benimkiler gibi idi.
ne sen bana değdin, ne ben sana.
yan yana geçtik.
sen beni görmedin bile belkide.
sadece kanatlarımız değdi birbirine ve iki beyaz tüy uçtu kalabalığın içinde.
yerde oynayan bir çocuk gördü, aldı onu kendine oyun yaptı.
sanki biri dürtmüşcesine yanımdan geçip gittikten sonra döndün baktın geriye.
belki sen değil ama ruhun tanımıştı beni.
ve dürtmüştü seni.
ne hissettin bilemem ama gözlerindeki ışık ve kaçma hissi sevinç , kavuşma ve korku karışıktı.
benim bildiğimi sen de öğrenecektin yakında.
ve değecekti tenin tenime.
yanacaktı dilim teninin tuzlu terinde.
biz değil ruhlarımız sevişecekti ilk, son ve her seferinde....