Hangi günün son günün olduğunu bilmiyorsun işte
Hangi gün gördüğün o anki görüntünün gözündeki son resim olacağını bilmediğin, konuştuğun o insanın belki de senin sesini duyan son insan olacağını bilmediğin gibi...
Anda var olduğun sürece hep varmışsın gibi hissederken , bir anda yok oluyor bitiyorsun...
Belki oturduğun koltukta, belki her gece uyuduğun sabahına uyandın yatakta belki de ne güzel manzara deyip de gezdiğin motorunun sırtında...
Anlamadan...
Farkında bile olmadan...
Giderken ne olduğunu bilmiyoruz... Onu sıra bize gelince anlayacağız ama gidenin ardından neler olduğunu iyi biliyoruz...
Her gönderdiğimiz ile biraz daha kamburlaşıyor sırtımız, kalınlaşıyor derimiz..
Ve kendi sonluluğuğumuz ile sarsılıyor içimiz...
Bizim sıramız ne zaman acaba diye...
Kaç günümüz var geri sayım bitene kadar diye...
Senelerdir yaşadığımız hangi tarih adımızın altında doğum tarihimizin karşısında yazacak diye...
Belki de doğduğumuz gün ya da ayda çekecek nefes kendini çiğerlerimizden, belki en mutlu günümüzün tarihi ile anılacak son Yolculuğumuz... Bilinmez...
Bize göre vakitsiz, yukardaki adalete göre vakti gelen tüm göçmenlere...
Hep mutlu...hep huzurlu... Hep aydınlık kalın...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder