Ve bir elin ağırlığını
karnının üzerinde hissetti. Kocası uyanmıştı.
Gördüklerinin sersemliği hala
üzerinde iken kendine gelmeye çalıştı.
Kocası uyanmış, ona doğru
dönmüş, gülümsüyordu.
Kendini hem rüyasından
uyandırdığı hem de balayı gecesinde sızıp uyuya kaldığı sabahına da hiçbir şey
olmamış her şey normalmiş gibi karşılayan adama gerçekten sinir olmuştu.
Günaydın dedi sadece.
Adam aynı gülümseyen ifade
ile gecenin ve günün anlamını belirten ilk sözü söyledi.
“nasılmış bakim benim
karıcım?”
Tutamadığı pis bir gülümseme
yayıldı suratına.
“saol iyidir” , koçum da diyecekti aslında da neyse içine attı ancak
ve daha fazla bu konuşmaya tahammül edemeyeceğinden kalkıp banyoya gitti.
Aynaya, gözlerinin içine baktı. iki mutsuz kara delik
diye geçirdi içinden.
Kendini bu kadar mutsuz ve
tatminsiz hissederken mutsuzluğunun ve tatminsizliğinin sebebi olan kişi nasıl
kendini bu kadar suçsuz, keyifli ve hafif hissedebiliyordu acaba.
Nasıl bir model ile
evlenmişti!
Ilık suyun altına girdi ve
tepesinden aşağı akan suyla birlikte tüm sinirinin yatıştığını ve suyla
birlikte akıp gittiğini hisseti.
Daha dün akşam duş aldığı
için uzun saçlarına sadece bir şampuan yaptı, otelin şahane kokulu duş jeli ile
vücudunu sabunladı. Su ve koku onu hep rahatlatmıştı zaten. Yumuşacık havlusuna
sarıldı. Sıcacık havlunun altında hemen kuruyan tenine duş jeli ile kokusu aynı
olan vücut kremini sürdü. Her yerinden muhteşem Hindistan cevizi kokuları
yayılıyordu. Sürdükçe sürüyor her yerini ovalıyordu. Aslında otelde yaşamak ne
hoş bir şey olurdu diye düşündü.
Kremin teni tarafından
çekilmesini beklerken yüzüne asla aksatmadığı nemlendiricisi sürdü. Saçını
köpükle şekillendirdi. Kendine gelmişti. Topu topu yirmi dakikalık bir tedavi
diye düşündü ama işe yaramıştı doğrusu.
Yüzünde bir gülümseme ile
banyo kapısını açtı.
Odaya girdiğinde kocası
televizyonu sonuna kadar açmış ve nerden bulmuşsa günlük gazetelere göz atmaya
başlamıştı bile. Yüzünde aynı gülümseme kapıda dururken adamın onu hiç fark
etmediğini anladı. Üzerindeki havluyu yere attı ve çırılçıplak yatağın önünden
geçti. Bavulunu bıraktığı diğer odaya yürüdü. Oradan tekrar banyoya. Hala
hiçbir tepki yoktu. Adamın onun o vaziyetini görmemiş olması da imkânsızdı.
Sinirlenmemeye karar verdi. Banyoda iç çamaşırlarını ve bavulundan çıkarttığı
kıyafetleri üzerine geçirip tekrar odaya döndü. Adam hala gazetesini okumaktaydı.
Yatağa uzandı. Ancak gülmemek için kendini zor tuttu. Türkçeden başka dil
bilmeyen kocası oda servisinden hürriyet ve sabahın dışında bir de New York
Times almıştı. Dalga geçmemek için kendini zor tuttu. Kendi banyoya girme
sırası geldiğini ve karısının hafif gerildiğini hisseden koca yana döndü
karısını dudaklarından bir kuş gibi öptü ve kalktı.
Bu kuş öpücüğü balayı gününe ait tek erotik anı olarak hafızasına
kazındı o an.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder