Biraz daha evlendiği adamı
seyretti.
Sonuçta legal olarak
sevişecekleri ilK geceleri idi.
Kızzz, belki de adam bunun
için hiçbir illegal işe de kalkışmamıştı !!!
Ay kuzuuu !!!
Sislerin ardından gelen
yumuşak ve gizemli ezan sesi kulağına fısıldadığında o da kendisini uykunun
kollarına bırakmaya hazırdı artık.
Olan olmuştu bi kere…
Belli olan tek şey, bu en
uzun yirmi bir aralık gecesinde, uzun
bir sevişmenin hatta hiçbir sevişmenin yaşanmayacağı gerçeği idi.
Gözkapaklarının ağırlığına
dayanamayarak kendini derin bir uykunun kucağına bırakıverdi.
Tek başına, sırtı taze
kocasına dönük, anne karnındaki bir bebek gibi kendi içine kıvrılarak.
Sabah olmuş, ısıtmayan ama
yine de insana hoş gözüken aralık güneşi, gri bulutların arasından kendini bir
gösterip bir saklıyordu.
Deniz de bulutlar da sanki
aynı kurşuni renkteydi…
Yataktan manzaranın keyfini
daha iyi çıkarabilsin diye balayı odasının sürüsüne bereket yastıklarını
sırtına yerleştirip kendini dikleştirdi.
Başucunda dün akşam okuduğu
kitap duruyordu.
Kitabı eline aldı.
Sonra ani bir kara ile
yanında hala mışıl mışıl uyuyan adamı uyandırmadan kalktı ısırtıcıda su
kaynattı.
Evet, böylesi daha iyi
olacaktı.
Tekrar yatağa girdi usulca.
Adam hala kendi halinde idi.
Yüzünde mutlu bir tebessüm
bile seçilebiliyordu nerdeyse ama ona bakmaktansa manzaraya bakmayı tercih
etti.
Elinde tuttuğu çay fincanının
sıcaklığı tüm vücuduna yayıldı.
Bir yudum aldı.
Onun tercihi her zaman ince
belli cam bardaktan içmekti çayını hele hele sabah çayını ama şimdi resepsiyonu
ara, telefon sesi çıkart, sonra gelsin kapıyı çalsınlar, kalk, teşekkür et
tekrar yatağa gir…
Uzun işti bunlar hem uyuyan
güzeli de uyandırmak, kendi yapacağı keyfi yarıda kesmek hiç mi hiç istemiyordu
doğrusu.
Sıcak bergamot kokulu
bardağını iki eli ile kavradı.
Çayın kokusu ve gözleri önüne
serilen manzara bir masalı andırıyordu.
Başının veya sonun iyi mi
kötü mü olacağını asla kestiremediğin.
Her an gizemli bir el ile
değişebilecek yazgılardan söz eden gizemli güçlerin çirit attığı, kazanmak için
iyi olmanın şart olmadığı hatta gereksiz olduğu bir âlem.
Aslında gözünün önündeki ve
yanında uzanan gerçekte olduğu gibi.
Kendi gerçeğine çok benzeyen
bir masal.
Camdaki yansımasını gördü.
Koca bir yatağın arkalığında
tek bir kafa.
Ne güzel olurdu öyle olmuş
olsa idi diye düşündü.
Sonra gözleri netliğini
kaybetti kendi de camdaki aksini ve boşluğa daldı gözleri.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder