18 Nisan 2012 Çarşamba

EVLİLİK HALLERİ 9 Şu sevişme mevzusunu




Şu sevişme mevzusunu konuşmak istediğinde ise gelecek senelerde de çokça duyacağı şu sözle karşılaşmıştı: 
lütfen konunun altını çizme, bak daha kötü olur o zaman.

Kendi evimize geçtiğimiz zaman her şey daha iyi olacak bunu biliyorum, böyle olmuyor kendimi veremiyorum, olaydan kopuyorum gibi laflar ile geçiştirilmişti durum.

Ancak konu sadece geçiştirilmişti asla geçmemişti.

Adamın ne bir gözünde ne bir sözünde ne de bir hareketinde tutkuya dair hiçbir ipucu yoktu. 

Bunu nedenini sorunca adamın konu ile ilgili hiçbir ipucunun olmadığını kavrayıvermişti. 

Adamın tutkusu kendisi idi. 

Bunu ilk olarak özgüven belirtisi olarak düşünmek istedi. 

Evet, insanın kendisini beğenmesi iyi bir şeydi. 

Tabii başka hiçbir şeyi ve hiçbir şeyi beğenmeyeceği, dünyada böyle bir ruh halinin var olabileceği aklının köşesinden geçmemişti.

 Haksızlık etmek istemiyordu asla. 

Adam kötü bir adam değildi. 
Adam yakışıklı sayılabilecek kıstaslara sahipti. 

Adamın düzgün bir ailesi vardı. 

Adamın işi gücü belli idi. 

Zamparalığı, kumarı, içkisi yoktu. 

Kızlar ile konuştuğunda aslında dışarıdan çok hoş görünen evliliklerinin içerden birer kâbus evi olduğunu görmüştü. 

Kendisi de otuz yaşını geçmişti. 

Ben de kim oluyorum diye düşünmüş, adamın blöfünü yutmuş ve kendine olan özgüveninden her geçen gün bir gıdım daha çöpe atarak günlerini geçirmeye razı olmuştu.

sonuçta evli idi...ne yani bisürü arayıp da bulamayan varken şimdi, koca götüne mi güvensin de ayrılayı düşünseydi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder